Amazon Kadınları Kimlerdir?

Amazonlar klasik Yunan mitolojisine göre sadede kadın savaşçılardan oluşan bir topluluktur. Bir çok ünlü eski dönem tarihçisi Herodotos, Virgil. Hesiod, Apolloniıs gibi ve daha pek çok tarihçi eserlerinde amazon kadınların bahsetmektedir. Amazon kelimesinin etimolojik olarak Yunanca “mazos” kelimesinden türetildiği düşünülmektedir.

Mazos kelime anlamı olarak memesiz anlamına gelmektedir. Tarihi yazılarda amazon kadınlarına dair pek çok farklı ve efsanevi bilgi yer almaktadır. Diğer tarihi toplumlardan farklı olarak sadece kadınlardan oluşması ve bu kadınların hepsinin savaşçı olmalarıyla tarih boyunca en çok merak edilen topluluklardan biri olmuşlardır. Peki, Amazon kadınları kimlerdir?

Amazonlar Gerçek Mi?

Bazı tarihçilere göre amazon kadınları tamamen efsanevi ve mitolojik kaynaklı olup; tarihte böyle bir topluluk bulunmadığı iddia edilmiştir. Ancak bu düşünce pek kabul görmemektedir. Çünkü eski dönem pek çok tarihçinin eserlerinde savaşçı kadın topluluğundan bahsedildiği görülmektedir.

Örneğin Bizanslı ünlü tarihçi Methodios eserlerinde amazon kadınlarından sıkça ve ayrıntılı şekilde bahsetmektedir. Methodios eserlerinde amazon kadınlarını; ekmek yemeyen kertenkele ile beslenen kadınlar olarak tanımlamıştır. Ayrıca Methodios; amazon kadınlarının erkek avcısı ve katili olduğundan da sıkça bahsetmektedir.

Amazon Kadınları Özellikleri

Tarih boyunca amazon kadınlarının nasıl ve ne şekilde yaşadığı hep merak edilmiştir.

Tüm tarihi kaynakların derlenmesinden oluşan amazon kadınlarının bazı temel özellikleri şunlardır:

• Savaşçıdırlar
• Hızlı, Çevik ve Kuvvetlidirler
• Ok, Yay, Mızrak ve Kalkanı Çok İyi Kullanırlar
• Erkeklerle Cinsel İlişkiye Girmeleri Yasaktır
• Soyun Devamı İçin Sadece Seçilmiş Kadınlar cinsel İlişkiye Girebilir.
• Doğan Çocuğun Erkek Olması Halinde Çoğunlukla Öldürülür.
• Ata Çok İyi Binerler
• Avcılık konusunda Çok İyidirler
• Tarımla da Uğraştıkları Bilinmektedir

Amazon kadınlarıyla ilgili daha pek çok kaynakta çok daha farklı bilgilere ulaşılabilmektedir. Örneğin bazı kaynaklarda amazon kadınlarının doğan erkek çocuklarını hiçbir zaman öldürmedikleri; bu çocukları babalarının yanına gönderdikleri de iddia edilmektedir.

Amazon Kadınları Nerede Yaşamış?

Amazon Kadınlarının yaşadığı yere dair farklı görüşler ileri sürülmüştür. Ancak en çok kabul gören görüş amazon Kadınlarının Pontus bölgesinde yaşadıklarıdır. Ponstu bölgesi günümüzde Türkiye toprakları içerisindeki Karadeniz bölgesi olarak bilinmektedir.

Kaynakların incelenmesinden Amazon Kadınlarının ilk yaşadıkları yerin Samsun şehri civarındaki Terme Çayı olduğu düşünülmektedir. Amazon kadınlarının bu bölgede kraliçeleri olan Hippolyta önderliğinde bir krallık kurdukları ve daha sonra da batıya doğru genişledikleri düşünülmektedir. Hatta Tarihçi Herodotos amazon kadınlarının Ephesus ve Smyrna gibi antik kentleri kurduklarını iddia etmektedir.

Amazonlar Neden Erkeklerden Nefret Eder?

Amazon Kadınlarının neden erkekler olmadan yaşadığı ve erkeklerden neden nefret ettiğine dair iki farklı görüş ileri sürülmüştür. İlk düşünceye göre ilk zamanlarda amazon kadınları erkeklerle beraber yaşamaktaydı. Ancak topluluğun erkekleri komşu kente yapılan akın sırasında pusuya düşmüş ve öldürülmüşlerdir.

Bunun üzerinde de topluluğun kadın üyeleri kendilerini korumak için silahlanmak zorunda kalmış ve bu şekilde yaşamaya devam etmişlerdir. İkinci görüş ise daha çok mitolojik kökenlidir. Bu görüşe göre amazon kadınları baştan beri erkekler olmadan yaşamışlar ve hatta erkeleri köle olarak kullanmışlardır. Ancak daha sonra erkeler Zeus adında bir baş tanrının ortaya çıktığını duyup amazon kadınlarına isyan ederler. Bunun üzerine de amazon kadınları bütün erkeleri öldürürler.

Amazon Kadın Savaşçıları Türk Mü?

Tarihçiler arasında amazon kadınların kökenleri konusunda fikir birliği yoktur. Ancak Kazakistan’ da yapılan bazı araştırmalarda; amazon kadınlarının Türk boyları içinde yaşadığında ilişkin bulgular tespit edilmiştir. Amerikalı arkeolog Jeannie Davis Kimball yazdığı eserlerinin bazısında bu bulgulardan bahsederek amazon kadınlarının Türk kökenli olduğu yönünde görüş ileri sürmüştür.